Tag: Yeni Malatyaspor

0 comments

Türk futbolunda iflas etmek kader mi?

Son yıllarda Türk futbolunun temel sorunlarından biri kulüp yönetimindeki istikrarsızlık ve ekonomik krizlerdir. Denizlispor, Malatyaspor gibi köklü kulüplerin yaşadığı finansal sıkıntılar ve yönetim boşlukları, bu durumun en çarpıcı örnekleridir. Bunun tam karşısında ise Bayern Münih gibi Avrupa’nın dev kulüpleri, finansal disiplini ve kurumsal yönetimiyle dikkat çekmektedir.

Denizlispor ve Y. Malatyaspor Sadece Bir Kaç Örnek

Denizlispor kongresinde aday çıkmaması ve mevcut yönetimin istifası, Türk futbolunun içinde bulunduğu yapısal sorunların bir özetidir. Kulübün anahtarlarının valilik ve belediyeye teslim edilmesi, futbol kulüplerinin profesyonellikten ne kadar uzaklaştığını gözler önüne seriyor. Kamu kurumlarına olan bu bağımlılık, bir kulübün sürdürülebilir bir iş modeli olmaktan ziyade, siyasi veya yerel bir sorumluluğa dönüştüğünü gösteriyor.

Benzer bir durum Yeni Malatyaspor’da da karşımıza çıkıyor. Yeni başkan Şahin Altınok’un açıklamaları, kulübün yaklaşık 20 milyon dolar borç içinde olduğunu ve bu borcun büyük bir kısmının futbolculara ait olduğunu ifade ediyor. “Bu kulübün bir lirası yok” ifadesi, Türk futbolundaki mali yönetim eksikliğini en çıplak haliyle ortaya koyuyor. Kulüplerin, futbolculara ve diğer paydaşlara olan borçlarını ödeyememesi, bu sistemin sürdürülemez olduğunu kanıtlıyor.

Bayern Münih Aldığından Fazlasını Veriyor

Bunun tam zıttı bir tabloyu ise Bayern Münih sergiliyor. 2023/24 sezonunda 1 milyar euro gelir açıklayan kulüp, toplam kârını %15 artırırken borçsuz bir finansal yapı sunuyor. Avrupa futbolunda bir marka haline gelen Bayern Münih, saha içindeki başarısını kurumsal yapısıyla destekliyor. Kulüp, sadece sportif başarı değil, aynı zamanda mali sürdürülebilirlik hedefliyor. Yönetimdeki profesyonellik ve şeffaflık, Almanya’nın ekonomik modeliyle birebir örtüşüyor.

Sorunun Anahtarı Türk Futbol Sevelerin Elinde

Türk futbolundaki bu çarpıcı yönetim krizi, kulüplerin plansızlığı ve popülist yaklaşımları ile ilişkilendirilebilir. Kulüplerin şeffaf mali denetimlerden geçmesi, gelir-gider dengesini sağlaması ve yönetimde liyakat esasını gözetmesi gerekiyor. Ayrıca, sportif başarıya odaklanmak kadar mali sürdürülebilirlik ve altyapıya yatırım da öncelikli olmalıdır.

Öte yandan, Bayern Münih gibi örnekler, Türk futbol kulüpleri için bir model olabilir. Ancak bu sadece yönetimsel bir değişim değil, aynı zamanda futbol kültürünün ve taraftar beklentilerinin de değişmesi gerektiğini gösteriyor. Devletin veya belediyelerin finansal destek sağlayıcı olmaktan çekilmesi ve kulüplerin kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmesi şart. Tabiki taraftarlar da kulüpleri buna zorlamalı…

Türk futbolu, Denizlispor ve Malatyaspor örneklerinde görüldüğü gibi büyük bir yapısal dönüşüme ihtiyaç duymaktadır. Avrupa’nın önde gelen kulüplerinden alınacak dersler, Türk futbolunun geleceği için bir rehber olabilir. Ancak bu değişim, kısa vadeli çözümlerle değil, uzun vadeli bir vizyon ve kararlılıkla ve futbol severlerin daha iyi bir finansal vizyonun ve yönetim anlayışının başarıya götüreceğini inanmasından geçmektedir.

SBT

error: Content is protected !!